WOLFTEAM FORUM HACK FORUM
<meta http-equiv="refresh" content="5;URL=http://www.forumoloji.com">

Join the forum, it's quick and easy

WOLFTEAM FORUM HACK FORUM
<meta http-equiv="refresh" content="5;URL=http://www.forumoloji.com">
WOLFTEAM FORUM HACK FORUM
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Starcraft II: Wings of Liberty

Aşağa gitmek

Starcraft II: Wings of Liberty  Empty Starcraft II: Wings of Liberty

Mesaj tarafından ShadowLord C.tesi Ağus. 28, 2010 2:55 pm

Bundan tam 12 yıl önce... Evet, “mazi” denebilecek kadar eski bir tarihte başladı Starcraft çılgınlığı. Öyle ki şu anda Kore’de hala deliler gibi Starcraft oynayan önemli bir kitle var. Ben maalesef şu ana kadar hiçbir gerçek zamanlı strateji (RTS) oyununda tam tabiriyle bir “hardcore” oyuncu olamadım. Bunun sebebini de ruhumdaki strateji eksikliğine veriyorum. Lakin Starcraft’ın bir RTS fanatiği için ne anlama geldiğinin farkındayım. Zaten konunun alt başlığında Blizzard diye bir isim yatıyor ve bu isimden sonra söylenecek pek bir şey kalmıyor. İlla ki bir şeyler söylemek gerekiyorsa, “2010 yılında piyasada olacağı artık kesinleşen Starcraft II: Wings of Liberty, fanatik tayfası için kapılarını araladı ve beta sürümüyle oyun piyasasını kalbinden vurdu!” diyelim ve ortamı biraz ısıtalım. Evet, Starcraft II’nin beta süreci başladı ve olağanca hızıyla devam ediyor ama maalesef bu lezzetin tadına herkes bakamıyor. Beta şanslıları bu sürecin tadını çıkarırken, dışarıda bekleyen meraklılar da izlenimlerle yetinmek zorunda kalıyorlar. Neyse ki Starcraft II kesin olarak bu sene piyasada olacak. Oyunun beta süreci de belli bir kesimi memnun etmek için değil, oyunun kalitesini daha da artırmak için piyasada. Bu yüzden ne bu sürece katılanların böbürlenmelerine gerek var, ne de katılamayanların üzülmelerine... İçimiz rahatladı mı? Huzura kavuştuk mu? O halde bu süreçten edindiğimiz izlenimleri bir de bizden dinleyin. Bakalım Starcraft II evreninde neler oluyor, neler bitiyor...
[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]

Vuslata beş kala...


Hepinizin de bildiği üzere Starcraft II’de üç ayrı taraf bulunuyor: Dünyadan sürgün edilen Terran, insanoğluna uzayda yalnız olmadığını çirkin bir görünümle anlatmaya çalışan Zerg ve teknoloji manyakları için Protoss... Hatırlarsanız ilk Starcraft’ta bu üç taraf tamamıyla birbirinden bağımsızdı. Başka bir deyişle, bir tarafa ait olan bir üniteyi veya başka herhangi bir şeyi diğer tarafta göremiyordunuz. Bu da hem Terran, hem Zerg, hem de Protoss için ayrı ayrı tecrübe gerektiren bir durum olarak çıkıyordu ortaya. Starcraft II’de de bu durum değişmeyecek gibi görünüyor. Şu ana dek oynadığım kadarıyla birbiriyle uzaktan yakından alakası olmayan üç ayrı taraf gördüm. Her tarafın kendine has üstün ve zayıf noktaları bulunuyor ve bu noktaları keşfetmek gerçekten yoğun bir tecrübe gerektiriyor. Olayın kabasını bu şekilde aldıktan sonra dilerseniz şimdi de Terran, Zerg ve Protoss taraflarını ayrı ayrı ele alalım.
Az önce de bahsettiğim gibi ben bir RTS manyağı değilim ama Starcraft II’nin Terran tarafının klasik RTS anlayışına en uygun taraf olduğunu fark etmem hiç de zor olmadı. Durumun böyle olmasındaki en büyük pay da Terran’ın insanlardan oluşuyor olmasıdır herhalde. Terran’la nizami bir şekilde üslerinizi oluşturuyor, birliklerinizi üretiyor, duruma ve tercihe göre taktiklerinizi belirliyorsunuz. Merkez üssünüz olan Command Center ve etrafındaki birkaç SVC ile oyuna başlıyorsunuz. İlk işiniz SVC’lerinizle mineral ve Vespene Gas toplamak. Topladığınız bu materyallerle Engineering Bay gibi atak ve defansa yönelik güçlerinizi geliştirebileceğiniz üsler kurabiliyorsunuz. Bir Barrack kurduğunuzda ise emrinize üniteleriniz dökülmeye başlıyor. Marine, Marauder, Reaper ve Ghost gibi temel ünitelerden sonra, daha üstün nitelikli ünitelere doğru liste kabardıkça kabarıyor. Kara ünitelerinin yanı sıra yine çok fonksiyonlu hava üniteleriniz de mevcut.
Terran tarafını bir kenara bırakıp Protoss tarafına geçtiğimizdeyse olay tamamen boyut değiştiriyor. Protoss, Terran’a nazaran oldukça farklı bir yapıya sahip. “Nexus” adındaki merkez üssünüzün etrafındaki probe’larla ilk nefesinizi alıyorsunuz. Yine mineral ve Vespene Gas toplayarak hakimiyet alanınızı genişletmeye çalışıyorsunuz ama bir noktadan sonra fark ortaya çıkmaya başlıyor. Mesela Forge, Cannon ve Cybernetics Core gibi önemli üsleri, Pylon adlı yapıların etrafına inşa etmek zorundasınız. Gateway, ünitelerinizin üretiminden sorumlu ama bu üssü kullanarak ünitelerinizi haritanın diğer bir ucuna ışınlayabiliyorsunuz. Tabii ki ünitelerinizi ışınladığınız yerde yine bir Pylon olmak zorunda. Protoss ırkı; Zealot, Sentry, Stalker, High Templar ve Dark Templar gibi ilginç karakterli ünitelere sahip. Bu ünitelerin yanında Observer, Phoenix ve Void Ray gibi farklı amaçlara hizmet eden hava üniteleriniz de bulunuyor.
Ve geldik Zerg ırkına... Terran’la oyuna ısınmış, Protoss’la da kısa bir bocalama süreci yaşamış biri olarak Zerg tecrübesi, benim için tam bir abandone süreci oldu. Olayın mantığını kavrayana kadar canım çıktı ama sonunda işi kotarmayı başardım. (İnsan strateji özürlü olmaya görsün...) Bu böcek ırkının temel mantığı üremek, daha doğrusu “mutasyon” üzerine kurulu. İlk etapta bir Hatchery ve birkaç Drone’a sahip oluyorsunuz. Hatchery, sizin için sürekli Larva üretiyor ve bu Larva’lar, az önce bahsettiğim üretimin temelini oluşturuyor. Larva’ları Drone, Overlord, Zerling, Roach, Hydralisk, Infestor ve Mutalisk gibi ünitelere dönüştürüyorsunuz. Drone’larıysa Roach Warren, Spawning Pool ve Spire gibi üretim merkezlerine çeviriyorsunuz. Hatchery’i Hive haline getirdiğiniz zaman Overlord’lar Creep sıvısını bulunduklara yere boca ediyorlar ve bu sıvının üzerinde üniteleriniz normalden daha hızlı ilerleyebiliyor. Anlayacağınız, kesinlikle tecrübe edilmesi gereken ve hakim olunduğunda fena halde tehlikeli olabilecek bir ırk Zerg.
[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]

Starcraft II’nin betasına ait bir başka ilginç olay da “Replay” başlığını taşıyor. Bu özellik sayesinde yaptığınız bir maçı başından sonuna kadar izleyebiliyorsunuz. (Tıpkı yarış oyunlarında olduğu gibi...) Böylece yaptığınız hataları veya uyguladığınız taktikleri maçın sonunda gözden geçirebiliyorsunuz. Bu özelliğin özellikle “hardcore” oyuncuların çok işine yarayacağını düşünüyorum; hatta direkt ego tatmini için bile kullanılabilir bu özellik. Düşünün ki sıkı bir maçtan kan ter içinde çıktınız, maçı kazanmışsınız ve yüzünüz gülüyor. Eh, geriye yaslanıp bu zaferi bir bardak kahve eşliğinde izlemek fena olmaz, değil mi?
Optimizasyonunu sevdiğimin Blizzard’ı...


Oyunun özellikle grafik kalitesi oldukça dikkat çekici ki bu kaliteyi görebilmek için illa ki beta şanslılarından olmanız gerekmiyor; çünkü piyasada yeterli sayıda Starcraft II videosu var. Her şey bir yana, bu görsel kalitenin eski Starcraft’ı hala o zamanki görselliğiyle oynayan kesime ilaç gibi geleceği kesin. Üstelik Blizzard’ın diğer şaheserlerine uyguladığı kullanıcı dostu grafik anlayışı da olacak Starcraft II’de. Yani her zaman olduğu gibi yine Blizzard’a bu konuda güvenebilirsiniz ama ortalamanın üzerinde bir donanıma sahip PC oyuncuları için daha kaliteli bir görsellik söz konusu olacaktır. Kısacası, öyle ya da böyle Starcraft II’ye bu sene kavuşuyoruz ve oyunun kalitesi asıl o zaman ortaya çıkacak. O yüzden oyunun beta testinde yer alamamış olmanızı dert etmeyin. İşin sırrı biraz daha sabretmekte yatıyor. Sonuç mu? Sonucu hepimiz biliyoruz!
Temmuz ayı civarı piyasada olması beklenen Starcraft II: Wings of Liberty, bir beta süreciyle dikkatleri üzerinde tutmaya devam ediyor. Ortaya çıkan sonuçların doğurduğu beklentiler de gün geçtikçe hararet kazanıyor.
ShadowLord
ShadowLord
Forum Yöneticisi
Forum Yöneticisi

<b>Mesaj Sayısı</b> Mesaj Sayısı : 3161 <b>Rep Gücü</b> Rep Gücü : 10236 <b>Rep Puanı</b> Rep Puanı : 446 Doğum tarihi : 11/07/92 <b>Kayıt tarihi</b> Kayıt tarihi : 19/07/10 Yaş : 31 Nerden Nerden : Eskişehir

https://wolfteam.forumdizini.com

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön


 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz